Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu ve Cezası
6/30/2024
Türk Ceza Hukuku'nda Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu ve Cezası
Giriş
Konut dokunulmazlığı, bireyin en temel haklarından biri olarak kabul edilir ve Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Anayasa'nın 21. maddesi konut dokunulmazlığını düzenlerken, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 116. maddesi bu suçu ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Bu makalede, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun tanımı, unsurları, cezaları ve yargılama süreci ele alınacaktır.
1. Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçunun Tanımı
Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, bir kimsenin konutuna veya işyerine rızası dışında girilmesi veya rızası ile girildiği halde çıkmamak suretiyle işlenen bir suçtur.
TCK 116. madde şu şekildedir:
"(1) Bir kimsenin konutuna, işyerine veya bunların eklentilerine rızası olmaksızın giren veya rızası ile girdikten sonra çıkmayan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun cebir veya tehdit kullanarak ya da gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(3) Haklarında daha az cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bu fiilleri işleyen kamu görevlileri hakkında verilecek ceza yarı oranında artırılır ve ayrıca bu kişiler hakkında meslek ve memuriyetten men cezasına da hükmolunur."
2. Suçun Unsurları
Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun oluşabilmesi için bazı unsurların bir araya gelmesi gerekmektedir. Bu unsurlar maddi, manevi ve hukuka aykırılık unsurlarıdır.
2.1. Maddi Unsurlar
Fail: Suçun faili herkes olabilir. Ancak, kamu görevlileri tarafından işlenmesi durumunda cezanın artacağı belirtilmiştir.
Mağdur: Konut dokunulmazlığı ihlal edilen kişi bu suçun mağdurudur.
Fiil: Rızasız olarak bir kimsenin konutuna veya işyerine girme ya da rızasıyla girilmiş olmasına rağmen çıkmama fiili suçun konusunu oluşturur.
2.2. Manevi Unsur
Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, mağdurun rızası olmaksızın konuta girmesi veya rızası ile girdiği halde konuttan çıkmaması gerekmektedir.
2.3. Hukuka Aykırılık Unsuru
Fiilin hukuka aykırı olması gerekmektedir. Örneğin, bir hakimin veya savcının arama kararı ile konuta girmesi hukuka aykırı kabul edilmez.
3. Suçun Ağırlaştırıcı Nedenleri
TCK 116. maddede bazı ağırlaştırıcı nedenler belirtilmiştir:
Cebir veya Tehdit Kullanma: Suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi durumunda ceza artırılır.
Gece Vakti İşlenmesi: Suçun gece vakti işlenmesi halinde ceza bir kat artırılır.
Kamu Görevlisi Tarafından İşlenmesi: Kamu görevlisinin bu suçu işlemesi durumunda ceza yarı oranında artırılır ve meslekten men cezası uygulanır.
4. Cezalar
TCK 116. maddesine göre, konut dokunulmazlığının ihlali suçu için öngörülen temel ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Ağırlaştırıcı nedenlerin varlığı halinde ceza artırılabilir. Örneğin, suçun gece vakti veya cebir/tehdit kullanılarak işlenmesi durumunda ceza bir kat artırılır. Kamu görevlileri tarafından işlenmesi halinde ise ceza yarı oranında artırılır ve meslekten men cezası uygulanır.
5. Yargılama Süreci
Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, şikayete bağlı bir suçtur. Mağdurun şikayeti üzerine soruşturma başlatılır. Soruşturma sürecinde deliller toplanır ve failin ifadesi alınır. Delillerin yeterli bulunması halinde iddianame düzenlenerek dava açılır. Dava sürecinde mahkeme, delilleri değerlendirerek failin suçlu olup olmadığına karar verir. Suçlu bulunması halinde TCK 116. maddesine göre ceza tayin edilir.
Sonuç
Konut dokunulmazlığı, bireyin özel hayatının ve güvenliğinin korunması açısından son derece önemlidir. Türk Ceza Kanunu, bu hakka yönelik ihlalleri ciddi şekilde cezalandırarak koruma altına almıştır. Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, kişilerin özel yaşamlarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan önemli bir düzenlemedir. Hukukun, bireylerin en temel haklarından biri olan konut dokunulmazlığını titizlikle koruması, demokratik bir toplumun gereğidir. Bu nedenle, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun yargı mercileri tarafından ciddiyetle ele alınması ve adil bir şekilde yargılanması büyük önem taşımaktadır.
Konut Dokunulmazlığı Suçuna Dair Örnek Teşkil Etmesi Açısından Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 09.07.2020 Tarihli 2018/578 Esas 2020/363 Kararı;
"...Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Olay tarihinde katılan ile tanığın evli oldukları ve dört yaşındaki ortak çocuklarıyla birlikte aynı evde yaşadıkları, diş teknisyeni olarak çalıştığını söyleyen katılanın olay tarihinde gece saat 22.30 sıralarında işten çıkıp evine geldiği, anahtarı ile kilidi açıp içeri girmeye çalıştığı, ancak kapının arkasındaki zincir sürgü çekildiği için içeriye giremediği, tanığın kapıya gelmesi üzerine katılanın kapıya niçin zincir sürgü takıldığını sorduğu, tanığın bir şey demeden kapıyı açmasıyla katılanın daha önceden tanımadığı sanığı içeride gördüğü, katılanın sanığa kim olduğunu, bu saatte evinde ne işi olduğunu sorduğu ve polisi aramak istediği, ancak sanıkla tanığın katılana durumu yanlış anladığını söyleyip katılanın polisi aramasını engellemeye çalıştıkları anlaşılan olayda;
Katılanın, sanığı daha önceden tanımadığına ve gece vakti işten eve geldiğinde sanığı eşiyle birlikte evinde görmesi üzerine polisi aradığına yönelik aşamalardaki istikrarlı beyanlarına karşın, katılanın eşi olan tanığın, gece vakti sayılan bir zaman diliminde sanığı eve almasına ilişkin tutarlı ve makul görülebilecek bir açıklama getirememiş oluşu, sanığın soruşturma aşamasında, tanığın komşusu olan bir şahsın evine yapılacak olan cam balkon sistemi için ölçü almak amacıyla uğradığını, katılan aniden eve gelince kendisini görmesi üzerine "Tanımadığım bir erkeğin benim evimde ne işi var?" diyerek bağırıp çağırdığını ve polisi aradığını savunmasına rağmen, kovuşturma aşamasında daha önceden katılanla tanıştıklarını, talep üzerine balkon ölçüsü almak için katılanın evine gittiği şeklindeki çelişki gösteren savunmasına itibar edilemeyeceği ve gece vakti sayılan bir zaman diliminde, katılanın evde ve haberi olmadığı bir sırada katılanın eşi tanık ile sanığın kahve içmelerinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gözetildiğinde, sanığın, katılanın konutuna girmesi hususunda tanık eşinin göstermiş olduğu rızanın meşru bir amaca yönelik olmadığının, dolayısıyla geçerli veya varsayılan bir rızası bulunmadığından katılanın gece vakti konut dokunulmazlığının ihlal edildiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı suçun unsurlarıyla oluştuğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2016 tarihli ve 1900-469 sayılı direnme kararına konu hükümünün, sanığa atılı gece vakti konut dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarıyla oluştuğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 09.07.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi..."
info@torunogluhukuk.com
5413251405
ADRES: Korkutreis Mahallesi Strazburg Caddesi No:25/14 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA