Anlaşmalı Boşanma Davası
7/25/2024
Anlaşmalı Boşanma Davası
Anlaşmalı boşanma davası, evlilik birliğini sona erdirmek isteyen çiftlerin, boşanma sürecini daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde tamamlamalarına olanak tanıyan bir yoldur. Bu makalede, anlaşmalı boşanma davasının ne olduğu, şartları, süreci ve en çok merak edilen konulara değineceğiz. Ayrıca, Yargıtay kararları ışığında hukuki değerlendirmeler yapacağız.
Anlaşmalı Boşanma Nedir?
Anlaşmalı boşanma, çiftlerin boşanma sürecinde karşılıklı olarak anlaşarak, mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konularda uzlaşmaya vardıkları ve mahkemeye birlikte başvurdukları bir boşanma türüdür. Bu tür boşanmalar, çekişmeli boşanmalara göre daha hızlı ve masrafsızdır.
Anlaşmalı Boşanma Şartları
Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir:
1. Evlilik Süresi: Evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olması gerekmektedir (TMK m.166/3).
2. Anlaşma: Çiftlerin boşanma, mal paylaşımı, nafaka, çocukların velayeti ve diğer konularda anlaşmaya varmış olmaları gerekmektedir.
3. Protokol Hazırlanması: Taraflar arasında yapılan anlaşmaların yazılı olarak protokole dökülmesi ve her iki tarafın da bu protokolü imzalaması gerekmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Süreci
Anlaşmalı boşanma süreci şu aşamalardan oluşur:
1. Dava Dilekçesi ve Protokol Hazırlığı: Çiftler, anlaşmalı boşanma davası açmak için bir boşanma dilekçesi ve anlaşma protokolü hazırlarlar.
2. Mahkemeye Başvuru: Hazırlanan dilekçe ve protokol ile birlikte aile mahkemesine başvuruda bulunurlar.
3. Duruşma: Mahkeme, tarafları bir duruşmaya çağırır. Taraflar duruşmada anlaşmaya vardıklarını ve boşanmak istediklerini beyan ederler. Mahkeme, tarafların anlaşmasının hukuka uygun olup olmadığını değerlendirir ve uygun bulması halinde boşanmaya karar verir.
4. Mahkeme Kararı: Hakim, tarafların anlaşmasının hukuka uygun olup olmadığını değerlendirir ve uygun bulması halinde boşanmaya karar verir.
Emsal Yargıtay Kararları Işığında Anlaşmalı Boşanma
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18/04/2019 Tarih 2017/1941 E. , 2019/475 K. Sayılı Kararı
"... Uygulamada anlaşmalı boşanma adı verilen ve yukarıya alıntılanan fıkra uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için;
ilk koşul; evlilik birliğinin en az bir yıl sürmesidir. Aksi takdirde hâkim diğer şartları incelemeden boşanma davasını reddetmelidir.
İkinci koşul, eşlerin mahkemeye birlikte başvurması veya bir eşin diğerinin açtığı boşanma davasını kabul etmesidir. Burada önemli olan tarafların boşanma iradelerini aynı anda ve duruşmada hâkime beyan etmesidir.
Üçüncü koşul, eşlerin iradelerini hâkime bizzat açıklamalarıdır. Hâkimin eşleri dinleyerek serbest iradelerinin oluşup oluşmadığına karar vermesi gerekir. Madde hükmü, duruşmada tarafların her türlü baskı ve tehditten uzak olarak özgür iradeleri ile beyanda bulunduklarının denetlenmesini amaçladığından hâkimin bu hususta her türlü özeni göstermesi gerekmektedir (Kılıçoğlu A: Aile Hukuku, Ocak 2019, s.113).
Son koşul ise; anlaşmalı olarak boşanmak isteyen eşlerin boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda da anlaşmış olmaları ve buna ilişkin düzenlemeyi hâkimin onayına sunmaları gerekir. Taraflar bu hususta mahkemeye bir protokol sunabilecekleri gibi, belirtilen tüm bu hususlarda mahkemeye sözlü olarak da beyanda bulunabilirler. Ancak ikinci durumda sözlü beyanın zapta geçirilmesi ve taraflarca imzalanması gerekir (Akıntürk T: Türk Medeni Hukuku Aile Hukuku, İkinci Cilt, Ocak 2019, s.271).
"Boşanmanın mali sonuçları" ile kastedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleridir (TMK m. 174/1-2; m. 175). "Çocukların durumu" ile kastedilen ise, ortak çocukların velâyetinin kime verileceği, velayet verilmeyen eş ile çocuklar arasında kurulacak kişisel ilişki ve çocuklar için ödenecek iştirak nafakası ile ilgili düzenlemelerdir.
Madde metninden anlaşıldığı üzere, boşanma, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkındaki düzenlemeler hakkında tarafların serbest iradelerinin uyuşması gerekmekte ise de, aynı zamanda hâkimin bu anlaşmayı onaylaması gerekmektedir. Görüldüğü üzere, taraflar anlaşma konusunda tamamen özgür bırakılmamıştır. Bu nedenle, hâkim tarafından onaylanmayan anlaşmalar hukuki sonuçlarını doğurmayacağı gibi, tarafların da kendilerine önerilen değişikliği kabul etmesi hâlinde anlaşma geçerli olacak ve boşanma kararı verilebilecektir...TMK'nın 166/3. maddesi gereğince anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların ancak irade fesadı hâllerinin varlığı iddiasıyla kararın bozulmasını isteyebileceği,..."
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18/04/2019 Tarih 2017/2643 E. , 2019/484 K. Sayılı Kararı
"...Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, tarafların somut uyuşmazlıkta yaptıkları protokolü kabul ettiklerini mahkeme huzurunda özgür iradeleri ile beyan ettikleri, bu beyanlarını imzaladıkları, tarafların karardan sonra velayet ve nafaka gibi ayrı bir dava konusu olabilecek hususlarda anlaşmadan vazgeçtiklerini bildirmesi hâlinde çekişmeli boşanmadan bahsedilemeyeceği, TMK'nın 166/3. maddesi gereğince anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların ancak irade fesadı hâllerinin varlığı iddiasıyla kararın bozulmasını isteyebilecekleri, temyiz dilekçesinde de irade fesadı hâllerine dayanılmadığı, bu durumda direnme kararının onanması gerektiği yönünde görüş bildirilmiş ise de bu görüş yukarıda açıklanan sebeplerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir...."
Anlaşmalı Boşanmanın Avantajları
Anlaşmalı boşanmanın çiftlere sunduğu bazı avantajlar şunlardır:
- Hızlı Çözüm: Çekişmeli boşanmalara göre daha kısa sürede sonuçlanır.
- Daha Az Masraflı: Avukat ücretleri ve mahkeme masrafları daha düşüktür.
- Stres ve Çatışma Azalması: Taraflar arasında daha az çatışma yaşanır ve süreç daha huzurlu geçer.


info@torunogluhukuk.com
5413251405
ADRES: Korkutreis Mahallesi Strazburg Caddesi No:19/18 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA